Son Konya ziyaretim oldukça sitresli ve bereketli geçti.Bütünleme sınavı için oradaydım ve bu dersi geçmeliydim ki geçen dönemden kalan sevgili Makro İktisat dersini tek ders sınavında vererek mezun olabileyim.İşte böyle bir hal içreyken sanatsaatim bloğunun sahibi olan  arkadaşımızı (ki kendisi aynı zamanda sınıf arkadaşımızdı da) ziyaret ettik.Kendisi bloguna üye olanlara yaptığı ebrulardan vermeyi vaad etmişti.Anında üye olduk haliyle.Facebooktan takip ediyorduk yaptığı ebruları.Hediye ile gittik ebrumuzu almaya ama ebrularla döndük evimize.Sağolsun Murat Bey bir sürü ebru getirmişti bize ve hepsi birbirinden güzeldi.Fotoğraflarını en kısa zamanda paylaşacağım uygun bir ortam bulup fotoğrafladığımda yani tatil bitip evime döndüğümde.Şimdilik buradan aldığım fotoğrafı yayınlıyorum.İşte bu güzellik artık benim yakında da evimin duvarlarını süsleyecek şanslı mıyım neyim?Mutluyum ama buna eminim düşündüm de şanslıyım da ayrıca böyle sanatçı arkadaşlarım olduğu için de.
   Eski günleri yaad ettik seneler sonra.Zamanın ne çabuk geçtiği ile igili modası hiç geçmeyen muhabbeti bile yaptık.Arkasından da geçtik ebru muhabbetine.Ben sadece dinleyici olarak kaldım çünkü ebru ile olan alakam sadece seyirci olamak.Onlar tekniklerden yaptıkları işlerden bahsederken bense hayran hayran onları dinledim.Sanat temelli muhabbeti hep sevmişimdir zira.Maalesef benim okulda halletmem gereken işlerim olduğu için muhabeetimizi kısa kesmek zorunda kaldık.Günün sonunda ise elimde bir sürü ebru ve iyi geçen bir sınavın mutluluğu ile döndüm köyüme.

    Kulağımda Mozartın Violin Konçertosu
    Elimde fotoğraf makinam
    Karşımda hamağım
    Hafif bir esinti ve batan güneş
    Kelebekler,kuşlar ve karasinekler

    Romatik miyim neyim.....
  
  Geçen sene bu zamanlar havada gördüğüm için bilmem kaç takla attığım leyleklerle arama mesafe koydum bu sene.Aaaaa leylek var havada nidalarına kafamı aksi yöne çevirerek tepki veriyorum.Neden mi?
   Malum af mevzusu ile yarım bıraktığım eğitim hayatıma geri döndüm okulumda taa Konya da.Sağolsun Hocalarımız derse devam konusunda anlayışlı davrandılar da sadece sınavlar için gidip geldim Konyaya.
Sınavlar için bile olsa sayısını unuttum gidiş gelişlerimin ve otobüs ya da uçak marifeti ile de olsa katettiğim kilometrelerin.Son olarak 2 hafta önce gidip 1 hafta kaldım.Konya maceralarımı yazmayı ilerleyen zamanlara bırakıp Leyleklerle olan dotluğumdan bahsetmek istiyorum.Konya da 1 hafta kaldıktan sonra evime geldim valizimi bile boşaltmadan diyebilirim tatil münasabetiyle Sakaryadaki babaannemizi ziyaret için düştük yollara maalie laf aramızda çocuklar bu tatilde çok eğlendiler sokak nedir bilmeyen keçilerim sokakta oynamaya doydular.Bu 1 haftanın soundaysa hiç eve uğramadan hoop geldik köyümüze.Bakalım bir manimiz olmazsa bütünleme sınavım için 1 günlüğüne Konyaya gidip geleceğim sonrasında da Ramazana kadar buradayız diye umut ediyorum.
    Şimdi soruyorum size ben küsmeyeyim de bu leyleklere kim küssün vurun dedik onlar öldürdüler.Yukarıda ki fotoğrafı 26 Haziran 2011 de çekip facebookta 'leyleği yuvada gördüm hele bir de havada göreyim varya.....' şeklinde paylaşmışım başıma gelecklrden habersiz.Haftasına da havada görmüştüm kerataları.Velhasılı kelam bu sene leyleklere küsüm bakalım bu küslük ne kadar sürecek.
  Bu arada köyde bile olsam beni blogumdan ve internetimden mahrum bırakmamak için düzenlemeler yapan eşime de teşekkürü bir borç bilirim.